SULTAN AHMET CAMİİ
1609-1616 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, MimarSedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır.[1] Cami mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi camii (Blue Mosque)" olarak adlandırılır.Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.
Aslında Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıbyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.
Yapının mimari ve sanatsal açıdan dikkate sayan en önemli yanı, 20.000'i aşkın İznik çinisiyle bezenmesidir.[2] Bu çinilerin süslemelerinde sarı ve mavi tonlardaki geleneksel bitki motifleri kullanılmış, yapıyı sadece bir ibadethane olmaktan öteye taşımıştır. Caminin ibadethane bölümü 64 x 72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin çapı 23,5 metredir. Caminin içi 200'den fazla renkli cam ile aydınlatılmıştır.[3] Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî tarafından yazılmıştır. Çevresindeki yapılarla birlikte bir külliye oluşturur ve Sultanahmet, Türkiye'nin altı minareli ilk camiidir.
SULTAN AHMET CAMİ'YE GÖKYÜZÜNDEN BAKALIM...
SULTAN AHMET CAMİİ NASIL İNŞA EDİLMİŞ HADİ DİNLEYELİM... :)
TOPKAPI SARAYI
Günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişi Topkapı Sarayıdır. İstanbul'da Sarayburnu sırtlarında yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devletinin idare merkezi olan saray. Sultanahmed ile Haliç ve Boğaz sahilini kaplıyordu. Asıl alanı 700.000 m2 kadardı. İnşasına Fatih Sultan Mehmed
(1451-1481) zamanında 1465 yılında başlandı. Osmanlı teşrifatında ilk adı “Saray-ı Cedîd-i Âmire olup, “Yeni saray” demekti. Fatih, sarayın tek binadan değil, birçok köşk ve dairelerden meydana gelmesini istiyordu. Saray inşaatına bu istek üzerine başlandı. Osmanlılar devrinde devamlı ilave ve tadilat yapılıp, genişletilerek, ihtiyaca cevap verilecek hale getirildi. Sultan İkinci Mahmud zamanında, 1825 yılında ahşap olarak “Topkapı Sarayı” adıyla yeni bir saray yapıldı. Bütün yeni saraya“Topkapı Sarayı” denildi. Yangınlar ve demiryolu inşaatı sebebiyle pekçok köşk ve daire tahrip olup, yıkıldı.
'i , Boğaziçi 'ni ve Marmara denizigören, çok gözel manzaralı, İstanbul 'un ilk kuruluş yeri olan bilinen akropol tepesidir.
DOLMABAHÇE SARAYI
İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan saray. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar veSalacak'ın karşısında yer alır.
PLEASE! ARE YOU WATCH? :)
DOLMABAHÇE HAKKINDA BİLGİ EDİNMEK İÇİN LÜTFEN İZLEYELİM :)
Ayasofya (Yunanca: Αγιά Σοφιά, tam adı: Ναός τῆς Ἁγίας τοῦ Θεοῦ Σοφίας, Latince: Sancta Sophia ya da Sancta Sapientia),[2]İstanbul'da tarihî bir müze. Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından, MS 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul'un Osmanlı tarafından alınmasındansonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından beri ise müze olarak hizmet vermektedir.[3][4]Ayasofya, mimari bakımdan, bazilika planı ile merkezî planı birleştiren, kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır.
Binanın adındaki “sofya” sözcüğü herhangi bir kimsenin adı olmayıp, eski Yunanca’da “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.[5] Dolayısıyla “aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına gelmekte olup, Ortodoksluk mezhepinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır.[6] 6. yüzyılın ünlü mimarlarından Milet'li İsidoros ve Tralles'li Anthemius'un[1][3] yönettiği Ayasofya’nın inşaatinde yaklaşık 10.000 işçinin[7][8][9] çalıştığı ve Jüstinyen'in bu iş için büyük bir servet harcadığı belirtilir.[10] Bu çok eski binanın bir özelliği yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır
Bizans döneminde Ayasofya büyük bir “kutsal emanetler” zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş İkonostasisti.[not 1][13] Konstantinopolis Patriği'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi’nin bin yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mikhail Kiroularios'un Papa IX. Leo tarafından Aforoz edilmesine şahitlik etmiştir, genel olarak bu olaySchisma'nın yani Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır.
1453’de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgorüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş,[14][15] Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.
AYASOFYA CAMİİ'NİN İÇİNE GÖZ ATALIM
BEŞİKTAŞ
Beşiktaş İstanbul’un en eski ve tarihi semtlerinden biridir. Beşiktaş ilçesine adını vermiştir. Semt Barbaros Bulvarı, Beşiktaş Caddesi ve Çırağan Caddesi'nin kesiştiği noktada yer alır ve Sinanpaşa mahallesi sınırları içinde bulunur.
Eğer Anadolu yakasından Ortaköy’e gelecekseniz, her noktadan kalkan Beşiktaş otobüsleri, Kadıköy iskelesinden hareket eden Beşiktaş Vapuru ve yine Bağdat Caddesi ile Kadıköy’den hareket eden sarı dolmuşlarla Beşiktaş’a gelip, yürüme mesafesi olarak 5 dakika gibi, kısa bir sürede ulaşabilirsiniz.
BEŞİKTAŞ'I BİRDE BU VİDEODAN İZLEYELİM
İSTANBUL DENİZ MÜZESİ
ARNAVUTKÖY
Arnavutköy, İstanbul Boğaziçi'nin Avrupa yakasında Beşiktaş ilçesinin sınırları içinde köklü ve tarihsel yapısı ile ünlü bir mahalledir.
Arnavutköy İstanbul Boğazı'nın Avrupa yakasındaki sahilde Kuruçeşme ile Bebek arasında yer alır. Sahilden başlayan semtin tepelere doğru yükselen arka sınırı günümüzde hızla yayılmakta olan Ulus'a dayanır. Arnavutköy'ün karşısında Boğazın Anadoluyakasındaki semtlerinden Kandilli, Üsküdar ve Vaniköy bulunmaktadır. Arnavutköy denince ilk akla gelen ve otantik yapısını korumuş bir yerleşim yeridir.
Avrupa Yakasında boğazda gezilecek, en sakin, en nezih ve İstanbul’ un 4.büyük ilçesidir. Ortaköy ile Kuruçeşme arasında yer alan Arnavutköy, boğazda balık denildiğinde akla gelen ilk yerlerdendir. Avrupa Yakasının Boğazda en meşhur balık restaurantlarından biri olan Arnavutköy Balıkçısı, tavsiye edilecek en doğru adrestir
KURUÇEŞME
İstanbul Boğazı'nın kıyısında, Beşiktaş ilçesine bağlı bir semttir. Kuruçeşme Arena, buradadır. Boğaziçi'nin Rumeli yakasında, Ortaköy ile Arnavutköy arasında sahil boyunca uzanan ve arkasındaki sarp kayalık tepelerde yer alan semt.
BEBEK
İstanbul’un en popüler ve en gözde semti olan Bebek, Kuruçeşme ile Rumeli Hisarı arasında yer almaktadır. Ünlü sanatçıların bu semtte oturması, hemen hemen tüm ünlü markanın burada bir şubesinin olması, ve pek çok ünlü restaurantın bu semtte olması, herkes tarafından bilinmesinde etkilidir. Bebekte en ünlü yer kuşkusuz meşhur Bebek Parkıdır. Bebek Parkı, Bebek sahilinde hemen Bebek iskelesinin karşısında yer almaktadır. Buranın dışında, Bebekteki ünlü mekanlar; Taps Bebek, Chilai, Catz, Cafe 40, Bebek Koru Kahvesi, Lucca, Kırıntı, Mid Pointtir.
BEBEĞİ BİR DE VİDEODA GÖZ ATALIM :)
RUMELİ HİSARI
Rumeli Hisarı (Boğazkesen Hisarı olarak da bilinir), İstanbul'un Sarıyer ilçesinde Boğaziçi'nde bulunduğu semte adını veren hisar. Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına inşa ettirilmiştir. Burası boğazın en dar noktasıdır. Mekânda uzun yıllardır Rumeli Hisarı Konserleri düzenlenmektedir.
Sarıyer, İstanbul'da bulunan Rumeli Hisarı, 30 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Anadolu Hisarı'nın karşısındaİstanbul Boğazı'nın 600 metrelik en dar ve akıntılı kısmında inşa edilmiş bir hisardır. 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına sahiptir.
Rumeli Hisarı Avrupa Yakasında İstanbul Boğazında gezilecek en tarihi yerlerden biridir. Rumeli Hisarı semti, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün hemen altında yer alıyor.Rumeli Hisarı, Fatih Sultan Mehmet zamanında boğazdan gelebilecek saldırıları önlemek amacıyla yaptırılmış olup, günümüzde müze, açık hava tiyatrosu ve konser alanı olarak kullanılmaktadır. Rumeli Hisarındaki ünlü mekanlar ise Lokma, Seyir Restaurant, Rumeli Hisarı İskele Restaurant, Oba Cafedir.
EMİRGAN
Sahilde çay bahçeleri, arka sırtlarda büyük şehir parkı ile ünlü olan semt, yeşillerle örtülüdür. Sahildeki Şerifler Yalısı, Park içinde kafe olarak kullanılan köşkler değişik çağlardaki Osmanlı mimarisinin örneklerindendir
Emirgan’da gidilecek ilk yer Emirgan Korusudur. Emirgan Korusundan içeriye adımınız atar atmaz, yemyeşil bir doğa harikasına ve İstanbul’un büyüleyici boğaz manzarasına hayran kalıyorsunuz. Arabayla ve yaya olarak rahatça girebilir, piknik alanlarında, İstanbul Boğazı manzarası eşliğinde piknik yapabilirsiniz. Nisan ayarlında lale festivalinde özellikle Emirgan Korusuna gitmenizi ve birbirinden renkli laleler arasında özgürce dolaşmanızı tavsiye ederim…
TAKSİM
Taksim Meydanı, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve İstanbul kentinin en ünlü noktalarından biri olan meydan. Çevresindeki lokanta, mağaza, otel, eğlence ve kültür yerleriyle İstanbul'un en büyük turistik çekim merkezinden biridir.Cumhuriyet Döneminde bir meydan haline gelmiş olan Taksim Meydanı, pek çok siyasi ve toplumsal olaya da evsahipliği yapmıştır. Meydandaki trafiği kısmen yer altına indiren Taksim Yayalaştırma Projesi, 2013 yılında kısmen tamamlanmıştır.
EEEE NE BEKLİYORSUNUZ İSTANBULA GELİNNN
BU YERYÜZÜNDEKİ CENNETİ GÖRÜN VE YAŞAYIN ;)
İSTANBUL, TARİHİN KALBİ...











































































































































Hiç yorum yok:
Yorum Gönder